Ekmek Partisi

By Özlem
In blog
11 Ağustos 2021
4 min read

 ozgurgaste.com / 2014’Ankara

Hatırlar mısın bir ara takmıştı bu kelimeye, ne zaman başı sıkışsa atarlanıp dururdu “demokrasi sandıkta, işte efendim bunlar sandık bilmez, bunlar sandığa da güvenmiyor.”  sandık aşağı sandık yukarı…

Buyur arkadaş, hepimiz soldan soldan sandığa…

Küçüklerden hatırladığım o aciz ideoloji “ekmek partisi” bence bu kadar korkak olmamalısın. Hani laf sokuyorlar ya “makarna, kömüre kandılar” dediğimizde, işte o hesap. İnsanlar aç fakat bu açlık mideyle alakalı değil zira onca iş adamı ve kpss için yırtınan gençler bir ekmek bulamıyor olamaz.

Biliyor musunuz?

Ales’e girmeyi düşünmüyorum, size en basitinden bir şey anlatayım mı? 3 hafta önce direksiyon sınavım vardı, yanımda oturan M.E.B uzantılı badem bıyıklı hoca, saçım ve makyajımdan/ belki de rahatlığımdan rahatsız olup şunu iletti ( benimle bile muhattap olmadan)

-“Hocam, insin…”

Hocam, indireceğim. Zor tutuyorum kendimi o an… İnsan ol diyesim geliyor, gözlerime bak ve hatamı söyle. Yok, hayır yapamıyorum. İniyorum “yapamadım, başaramadım.”

İrticanın hortladığı zamanlarda,  türbanlı olduğun için sol gözlerin sana nasıl baktığından bahsediyorsun ya, şimdilerde senin inançlı hayatında çok da farklı bir tavır göremiyorum.

İşte, radikalizm de böyle bir şey…

—————————————————————————————————————–

Seçim var değil mi kardeşim?

Kadın faşizmini bu kadar derinlemesine hissettiğin başka bir hükümet var mıydı?

Alkolüne, sigarana, sevgiline,eşine ya her şeyi bırak, hayatına bu kadar müdahale eden bir hükümet var mıydı?

Rüşvet, adam kayırma, yolsuzluk, haksızlık, adaletsizlik hiç bu kadar ayyuka çıkmış mıydı?

Hiç bu kadar gemicikleri bir arada duymuş muydun?

Haber alma, bilgi edinme hakkın, sansürlenen kitap ve sanat bu kadar fazla olmuş muydu?

Teknoloji ilerlerken her dakika, işçi ölümlerine “fıtrat”diyecek kadar duygusuz bir lider tanımış mıydın?

Din, kitap ve bu bakara makaralar dile düşüp aşağılanmış mıydı?

Erkek çocuklarının SGK tarafından askerden sonraki iş arama süreçlerinde, ailesiyle yaşadığı için borçlandırıldığı bir ekonomi politikasına ve planına şahit olmuş muydun?

Zeki olduğuna inandığın o çocuğunu, git gide gerizekalı hale getiren müfredatlara ve sorgulamanın suç olduğu bu eğitim politikasının kucağına bırakmış mıydın? Üstelik adam olmasını umarken…

Dedim ya, paran varsa bu hükümet senin sadece iradeni, düşünceni, hayatını baltalardı eğer paran yok ve sen elit tabakadan değilsen, 3 gün önce öldüğün Soma’ya seni tekrar indirirdi.

Paşa paşa inerdin!

İşsizliğin 2 haneye ulaştığı şu kritik dönemlerde “çerez parasına alınan makam araçları” büyük devletin, büyük inancını yansıtmaktaydı.

1000 odalı sarayın her önünden geçtiğimde sevinçten ölmek üzere hissediyorum kendimi. Benim başkanıma diyorum, ah bu başkanıma…

Oğlunun kemoterapisi için kredi çeken müşterimi de anlatmalı mıyım peki? Ret nedeninin “asgari ücret”le geçiniyor olması ve cevabın ardından ellerini başına nasıl koyduğunu? Başvurusu sayısı fazla olduğu için itiraz edemediğimi…

Artık ne dünyevi ne de uhrevi adaletin olmadığına dair inancımı? Bundan da bahsemeli miyim?

Bizi bu ülkeye düşman edenleri siz benden daha çok tanıyorsunuz, neden siz de tepki veremiyorsunuz?

Neden bana düşmanmışım gibi davranıyorsunuz?

Ha, evet.

Ne diyorduk “ekmek partisi”

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir